loading...

Dini Bilgiler

Üç talakla boşandıktan sonra tekrar evlenme yasağının hikmeti nedir?

By  | 

Bakara Suresi 229. ayette diyor ki, üçüncü boşanmadan sonra mutlaka birisiyle evlenmesi gerekiyor, eski kocasıyla tekrar evlenebilsin. Acaba bunun sırr-ı hikmeti nedir ki bu şart o kadar ağır?

loading...

Değerli kardeşimiz,

loading...

İslâm’dan önce Araplar karılarını diledikleri kadar boşarlar, sonra tekrar geri alırlardı. Bu hal kadınlar için bir işkence idi. Kur’an-ı Kerîm bunu yasakladı ve boşamanın iki defa olacağını bildirerek Arapların bu uygulamasını yasakladı ve üç talakla boşanan kadınlara bir daha dönülemeyeceğini bildirdi:

“Boşama iki defadır. Bundan sonrası ya iyilikle tutmak ya da güzellikle salıvermektir. Kadınlara verdiklerinizden (boşanma esnasında) bir şey almanız size helâl olmaz…”(Bakara, 2/229).

Resmi nikah ve boşanma geçerlidir. Ancak resmi nikahın geçerli olması için, dinin nikahla koyduğu şartlara uygun olması gerekir.

Bir insan karısını bir veya iki talakla boşadığı takdirde tekrar evlenebilir. Üç talak vuku bulduğu zaman artık dinen kadınla erkeğin bir araya gelmesi mümkün değildir.

Mahkemeye baş vurmadan önce veya sonra üç defa hanımını boşayan kimsenin, dinen hanımıyla bir araya gelmesi mümkün değildir. Hukuken mümkün olması bağlayıcı değildir.

Mahkemeden önce veya sonra hanımını boşamamış ise, boşanmak için mahkemeye müracaat ettiği zaman boşanma yetkisini hakime verdiği için, yani onu vekil olarak tayin ettiği için, hakim onu boşadığında bir talâk gider. Ama daha iki talâk hakkı vardır. Buna göre hanımıyla bir araya gelmelerinde kanunen bir sakınca olmadığı gibi dinen de bir sakınca yoktur.

Yalnız mahkemece vaki olan boşama şeklini -yani talâk bain mi, rîc’i mi- bilmediğimiz için, biraraya gelmek azmedildiği takdirde tecdidi nikâh yapmak lazımdır.

İslam dinine göre bir erkek hanımını üç talak ile boşarsa, bu insanın tekrar hanımıyla beraber olması belirli şartlara bağlıdır. Bu şart ise, kadının başka birisi ile evlenip normal bir şekilde boşanmaları veya kocanın ölmesi sonucu eski kocasına varabilir.

İslam’ın her hükmünde sonsuz hikmetler olduğu gibi, bu hükmün hikmeti de sonsuz denecek kadar çoktur. Bir hikmeti şu olmak gerektir ki, insanlar boşamaya ve üç talak ile hanımlarını dışarıda bırakmaya kolay kolay yeltenip, karar vermesinler diye bu kanun konulmuştur. Yani bir arkek hanımına normal bir şeyden dolayı kızıp hemen “seni boşadım” demesin diye bu hüküm konmuş olabilir. Adam anlayacak ki, bu hanımı boşadım mı, o zaman sonucuna katlanmam gerekir.

Ayrıca bu durumda hulle dediğimiz, boşanmış bir hanımı anlaşma ile alıp, tekrar boşama da caiz değildir. Peygamberimiz bu gibi insanları lanetlemiştir.

Bir kimse karısını üç talâk ile boşadıktan sonra pişman olup tekrar onu almak ister, fakat üç talâk ile boşadığı için başka bir kocaya varmadan onunla evlenmek caiz olmadığından hülle -kısa bir zamanda boşamak şartıyla bir diğeriyle evlenme- usulüne baş vurur, böyle bir şeyin İslâm’da yeri var mıdır?

Hülle denilen usulün İslâm dininde yeri yoktur. Bu usûlü tatbik eden de ettiren de melundur. Peygamber (asm) şöyle buyuruyor:

“Allah helâl kılıcı -muvakkat koca- ve kendisi için hülle yapılan -eski koca- kimselere lanet etmiştir.”(1).

Peygamber (asm) ile sahabe arasında şöyle bir muhavere cereyan etti:

Peygamber (asm): – Emanet tekeyi size haber vereyim mi?
Sahabeler: – Evet.
Peygamber: – Helâl kılıcı kimsedir. Allah hem helâl kılıcı, hem kendisi için helâl kılınan kimselere lanet etmiştir (2).

İbn Mesud’dan da şöyle rivayet edilmiştir:

“Peygamber (asm) helâl kılıcı ve kendisi için helâl kılınan kimselere lanet etmiştir.”

İslâm dini hülle meselesini lanetlediği halde bazı din düşmanları İslâm’ı lekelemek için ona mal etmek isterler. Yüce dinimize göre bir kimse zevcesini üç talâk ile boşarsa tekrar onunla evlenemez. Ancak boşanan kadın normal olarak başka bir kimse ile evlenir, ikinci kocası da ya vefat eder veya anlaşmazlık neticesinde birbirinden normal usule göre ayrılırlarsa, eski kocasıyla anlaşma sağladıkları takdirde birbiriyle yeniden evlenebilirler. Fakat Allah’ın ve Resûlüllah’ın lanetlediği hülle usulünde olduğu gibi pazarlık yoluyla bu işi yapmak caiz değildir. Kurân-ı Kerîm şöyle buyuruyor:

“(Üç talâk ile) boşamış ise başka bir koca ile evlenmeden kendisi için helâl olmaz.” (3).

loading...