ALLAH TEKTİR, TEKİ SEVER NE DEMEKTİR?

“Allah tektir, teki sever” ne demektir?

İmam-ı Rabbani Hazretleri bir gün talebelerinden birine:

“‒Bizim bahçeden birkaç karanfil getir!” buyurmuştu. O da gidip altı tane ka­ranfil getirdi. İmâm-ı Rabbânî bunu görünce hafif mahzun bir edâ ile şöyle bu­yurdu:

“‒Bizim talebeler hâlâ Peygamber Efendimiz’in hadîsinde bildirilen; «Allah tektir, teki sever!» kāidesine dikkat etmiyorlar. Hâlbuki buna dikkat etmek müstehabdır. İnsanlar müstehabı ne zannediyorlar? Müstehab, Cenâb-ı Hakk’ın sevdiği şeydir. Allah Teâlâ’nın sevdiği bir amelin karşılığında bütün dünya ve âhiret verilse, hiçbir şey verilmemiş demektir. Biz müstehaba o kadar riâyet ederiz ki yüzümüzü yıkarken bile suyu önce sağ tarafımıza getiririz. Zira işlere sağdan başlamak müstehabdır.”

Resûlullah Efendimiz, Âlemlerin Rabbi’nin Habîbiʼdir. Ümmet-i Muhammed de O’nun sünnetine sarılarak Cenâb-ı Hakkʼın sevdikleri mertebesine nâil olurlar. Zira seven, sûret ve sîret bakımından sevdiğine benzeyen diğer insanları da sever.

SÜLEYMANİYE’DEKİ ‘HAÇ’LI TAŞIN SIRRI

Süleymaniye Camisi’nin inşası sırasında caminin iç avlusuna giren üç kapısından birinin eşiğine konulan ‘haç’lı taşın sırrı…

Anlatıldığına göre caminin inşaatının devam ettiği günlerde Frenk krallarından biri, “caminin en güzel yerinde kullanılmasını temenni” ederek kaliteli bir granit taşını hediye olarak gönderir.

İslâm’a dair hiç de ılımlı düşünceler beslemeyen bir ülkenin kralı tarafından durduk yere gönderilen bu sürpriz hediye, yılların tecrübeli Mimar’ının içine sinmez. Bu işin içinden ne çıkacak diyerek gönderilen taşı ortadan ikiye kestirir. Taş ustaları görürler ki, taşın içinde özel bir şekilde işlenmiş haç vardır. Bu hinoğlu hinliğe kızan Sinan, güzel bir şekilde cevap verir. Gönderilen taş caminin inşaatında kullanılır. Caminin iç avlusuna giren üç kapıdan birinin eşiğine konulur. Namaza gelen mü’minler üzerine basıp geçsinler diye.