loading...

Dini Bilgiler

İslam’a göre icra malı almanın hükmü…

By  | 

İcra malı almak caiz midir? Peygamber Efendimiz (s.a.v) döneminde böyle bir durum yaşanmış mıdır? Örnekleri var mıdır? İslam’a göre icra malı almanın hükmü…

loading...

Alacaklının hakkının korunması açısından borçlunun mallarının satılması gerekebilir.

loading...

“Varlıklı olan kimsenin malı, (yani imkânı olduğu halde zamanında borcunu vermeyip tehir etmesi) zulümdür.” (Buhâri, Müslim)

“Varlıklı olan kimsenin zimmetindeki borcu erteleyip, temerrüd etmesi, zulümdür…”(Buhâri-Müslim, Ebû Davud, Nesai, İbn-i Mâce)

Temerrüd etmek, inad, direnme. Yapılması gereken bir şeyi yapmakta kasten geciktirme anlamına gelir. Temerrüd edip zimmetindeki borcu vermemek büyük günahlardandır. Bunu yapan kimse fâsıktır, başkasının malını gaspetmek gibidir. İşte dinde haciz edilen malların tamamen şer’i bir kaide olduğu açıktır. Bu malları almak caizdir. Ancak dikkat edilmesi gereken önemli noktalar vardır.

Peygamber Efendimiz (s.a.v) döneminde:

Peygamberimiz (s.a.v.), borcunu ödeyemeyen Muaz b. Cebel’in malını borcu karşılığında satmıştır (Beyhakî, es-Sünenü’l-Kübrâ, VI, 80).
Halife Hz. Ömer de hac yolunda ticaret yaparken iflas eden bir kimsenin kalan mallarının, alacaklıları arasında taksim edilmesine hükmetmiştir (Muvattâ, Vasiyet, 8).
Buna göre icra dairelerinde satışa çıkarılan bir malı piyasa fiyatının çok altında almak sureti ile karşı tarafın zorda kalmışlığından faydalanılmamalı ve imkanlar ölçüsünde mal sahibinin mağdur edilmemesi için gayret gösterilmelidir. Piyasa değerinde veya ona yakın bir fiyatla satılan hacizli malları satın almakta bir sakınca yoktur. Ayrıca, bu konu biraz da vicdanîdir. Malın piyasadaki değerine yakın bir fiyata alınmasına gayret etmek gerekir. Fiyatın daha da düşmesine neden olacak işler yapmak caiz olmaz.

HANGİ DURUMLARDA UYGUN DEĞİLDİR?

Ancak haczedilen mal, değerinin çok altında satılır ise;

Hanefilerden İbn Âbidîn akdin fasit olacağını (İbn Âbidin, Reddü’l-muhtâr, VII, 247),
Şâfiî âlimlerden Nevevî ise geçerli olmakla birlikte bu malın satın alınmasının mekruh olacağını söylemişlerdir (Nevevî, Ravdatü’t-tâlibîn, III, 420).
Malın satışa çıkarıldığı günde belirlenen fiyatın daha da düşmesi için bilerek teklif vermemek veya teklif vereceklere engel olmak da caiz olmaz. Bunlar zor durumda olan kimselere bilerek zarar vermek anlamına gelir. Hem Allah hakkı hem de kul hakkı çiğnenmiş olur. Zira icradaki malların, değerinin çok altında satılması, borçlunun mağduriyetinden yararlanmak anlamına gelir. Bu sebeple hacizli malı satın almak isteyen kimsenin fiyatlandırmayı mümkün mertebe borçlunun mağduriyetini azaltacak şekilde gerçekleştirmesi hakkaniyete uygun olur.

Bununla beraber, bilerek zarar vermek gibi bir durum yoksa ve her iki tarafda buna razı ise, piyasa fiyatının altında da olsa, alışveriş her halükarda caiz ve geçerlidir. Bundan elde edilen kâr da helaldır.

Fakat o malların ardından masumların ve çocukların göz yaşı varsa, dini bir mesuliyet olmamakla beraber, hissi ve vicdani bir sıkıntı verebilir. Buna dikkat edecek kişi ise komple icra mallarından uzak durmalıdır.

loading...