loading...

Dini Bilgiler

Mecburiyetten içkili yerde çalışılır mı?

By  | 

Alkol ve diğer haram ürünlerin satıldığı bir iş yerinde çalışmak caiz midir? Mecbur kalınca haram işlenen yerde çalışabilir miyiz?

loading...

Dinimizde yasak olan şeyleri yapmak günah/haram olduğu gibi, böyle şeylerin yapılmasına rıza göstermek ve yardımcı olmak da günah/haramdır. Hz. Peygamber, haram bir maddeyi kullanan ile birlikte onu imal eden, taşıyan, aracılığını ve sunumunu yapan kişilerin de aynı günaha girdiğini bildirmiştir (Bkz. Ebû Dâvûd, Eşribe 2; İbn Mâce, Eşribe 6). Bu itibarla, bir kimsenin helalinden kazanma konusunda alternatif imkanları bulunduğu sürece dinen yasaklanan şeylerin yapıldığı iş yerlerinde çalışması caiz olmaz. Ancak bütün çabalarına rağmen geçimini sağlayacak başka iş bulamadığı durumlarda zaruret sebebiyle bu tür iş yerlerinde çalışabilir. Zaruret durumu ortadan kalkması yani yapılması helal olan uygun bir iş veya iş yeri bulması halinde ise bu eski iş yerini terk etmesi gerekir.
Geliri tamamen içkiden olan meyhane gibi yerlerde çalışmak caiz değildir. Ancak restaurant ve market gibi helal mal satan ve bunun yanında da içki satan müesseselerin durumu farklıdır.

loading...

İçkinin alınması, satılması, taşınması ve servisinde bulunması haramdır. Bu bakımdan market ve restaurantta, bu gibi işlerde çalışmak caiz değildir. Ancak restaurantın diğer bölümlerinde, mesela mutfak bölümünde çalışılabilir. Eğer kazancı tamamen helal olan yerler varsa buralarda çalışmanız daha iyidir.

İslâm dini, cemiyette yaygın halde bulunan birtakım kötü haslet ve alışkanlıkların bir anda kaldırılması yolunu tercih etmemiş, bunun yerine asgarî seviyeden başlayıp muhatabı belli bir istikamette tekâmüle sevk eden bir metodla hareket etmiştir. Meselâ faiz yasağı, İslâm’ın en son hükümlerinden birisidir. İnsanlar Kur’ân’ın metoduyla belli bir merhaleye ulaştıktan sonra ticarî hayattaki bu yara tedavi edilmiştir. Tedricîlik esas alınmıştır.

İşte, yasaklanırken tedrice riayet edilen hususlardan birisi de içkidir. İçki birden bire yasaklanmamış; belirli aralıklarla peş peşe inen üç âyetin akabinde mü’minler o yasağa iyice hazırlandıktan sonra men edilmiştir. Öyle ki, Müslümanlar içkinin haram kılındığını duyar duymaz, yanlarında bulunan bütün şarap küplerini ters çevirmiş, sokağa dökmüşlerdir.1

İçkinin sadece içilmesi yasaklanmakla kalınmamış, alınıp satılması, yani ticareti de haram kılınmıştır. Resul-i Ekrem (a.s.m.) bir hadislerinde içkiye on yönden lanet edildiğini belirtmiş ve şöyle buyurmuştur :

«İçkiye on yönden lanet edilmiştir: İçkinin kendisine, onu imâl edene, imâl etmek isteyene, satıcısına, müşterisine, taşıyanına, taşıttıranına, kazancını yiyene, içene ve içirene.»2

İçkili lokanta, kulüp ve benzeri yerleri işleten kimse, lanete müstehak olan sınıfların bazısına girmektedir. Çünkü içkiyi satan ve kazancını yiyen durumundadır. Bu itibarla, böyle bir kazanç yolunu tasvip etmek mümkün değildir.

Bu hususta Müslüman bir ülke ile Müslüman olmayan bir ülke arasında fark yoktur. İmâm-ı Âzam Hazretlerinin gayri müslim bir beldede gayri müslimlere içki satışı yapılabileceğine dair bir fetvası varsa da, talebesi İmam Ebu Yusuf, bir Müslümanın gayri müslim bir beldede de olsa içki satamayacağını açıklıyor ve şöyle diyor:

«Bir Müslüman nerede olursa olsun, İslâmiyetin hükümlerini kabul etmiş demektir. Ona aykırı bir şey yapamaz.»3

Fetva da buna göredir. Bir Müslüman nerede olursa olsun, Allah’ın haram kıldığı bir şeyi alıp satamaz. Nitekim bu hüküm Şafiî mezhebine göre de böyledir. Haram olan bir şey dünyanın her yerinde haramdır.

loading...